2 EYLÜL 2009, ÇARŞAMBA

Süspansiyonlar, Kolloidler Ve Çözümleri

Bir önceki videoda bazı molekül içi zayıf kuvvetler veya elementlerin yapıları hakkında konuşmuştuk..En zayıf kuvvet London dağılım kuvvetiydi.Bu videoda en güçlü yapı ile yani kovalent bağ örgüsü ile başlayacağım..Eğer elimizde bir adet kovalent kristali varsa - kristalin tanımını yapalım..Kristal, molekülleri düzenli bir şekilde dizilmiş katılara verilen addır, ve kristal içinde iyonların ve farklı moleküllerin dağınık halde bulunduğu biçimsiz katıların zıttıdır.........Yani kristal çok düzenli bir yapıdır.Buz bir kristaldir, çünkü hidrojen bağlar düzenli yapıdaki kristali düşük sıcaklıkta oluşturabilir, ve buzda

sıcaklık yeterince düşüktür.....Bunun hakkında fazla konuştuk.Bütün kristal yapıların en güçlüsü kovalent bağlı örgülerdir..Ve bu kovalent kristallere en genel örnek olarak karbonun oluşturduğu elmas verilebilir..Bu kovale

nt kristalinde, karbonun son enerji seviyesinde dört elektronu var.Bu yüzden, karbon her zaman dört tane daha elektron ister..Yani karbon kendisi ile elektron paylaşsa, kararlı hale geçebilir.Yani, karbo

“Süspansiyonlar, Kolloitler ve Çözümleri. Molarite ve molalite arasındaki fark. Http://www.khanacademy.org/video?v=3ROWXs3jtQU: En fazla ücretsiz dersler...”
Khan Academy

n, dört farklı karbonla birer birer bağ kurup toplamda dört bağ yapar..Ve bu diğer farklı karbonlarda başka dört karbonla, dört farklı bağ daha yapabilir..Ve bu şekilde; bir, iki, üç ve böyle gider..Bu elmasın yapısıdır.Elmasin bu kadar güçlü yapıya sahip olmasının sebebi, hepsinin bir birleşik molekül olarak durmasıdır....Çünkü, bütün molekülde kovalent bağ vardır.Bunlar atomlar arasında paylaşılan elektronlardır, ve bunlar da bütün moleküler bağların en güçlüsüdür...Yani, gö

Süspansiyonlar, Kolloidler Ve Çözümleri Resim 1 Süspansiyonlar, Kolloidler Ve Çözümleri Resim 2 Süspansiyonlar, Kolloidler Ve Çözümleri Resim 3 Süspansiyonlar, Kolloidler Ve Çözümleri Resim 4

rdüğünüz gibi kristal sadece karbon örgülerinden oluşur..Bu yüzden kristal çok güçlü ve yüksek kaynama noktasına sahip bir maddedir...Ve bu yüzden kristali (örn:elmas) kaynatmak çok zordur.Diğer iki çok güçlü yapılardan biri iyonik kristallerdir.....İki yapıdan da burda bahsedeceğim, çünkü biri, iyonik kristal, gerekli değil...Diğeri ise metal yapılardır..Aslında, metaller, bir çeşit metalik kristallerdir.....Diyelimki sodyum ve klorum var..Hatırlarsak, sodyumun bir ekstra elektronu var.Ve bu elektronu verip kararlı olmak istiyo

r..Klorun ise son enerji seviyesinde yedi elektronu var.Bir elektron onu kararlı yapmaya yeter.Bu yüzden sodyum bir elektronunu klora verir, ve klor negatif yüklenir..Sodyum ise pozitif yüklenir, ve bu yüzden birbirlerini çekerler..Yani bir yanda pozitif sodyum iyonumuz var.Diğer yanda ise negatif klor iyonumuz var.Bütün sodyum klorür yapısı böyle gözükecek..Sodyumu yeşil yapalım.Bir yanda pozitif sodyum iyonumuz var ve diğer yanda ise negatif klor iyonomuz var..Bu aslında gerçek halleri değil, fakat siz asıl olayı anladınız..Bu atom pozitif, ve diğer atom ise negatif yüklüdür.Bu yüzden birbirlerine yakın olmak isterler.Bu yüzden bu çok güçlü bir bağdır.Bu yüzden yüksek kaynama noktasına sahiptir..Bu tür yapılar aslında çok kırılgandır.Mesela, kuru sofra tuzunun büyük bir kalıp şeklinde olduğunu varsayarsak, bir çekiçle vursaydık hemen kırılırdı......Çünkü aslında bu çizgiler boyunca çok hızlı kesiyorsunuzdur..İlginç olan bu.Büyük ölçekte ne zaman bir şey yapsanız, mesela bir şeyi kesseniz, aslında atomik bağları kırıyorsunuzdur..Yani atomik bağların gücü size aslında bir şeyin ne kadar sert olduğunu anlatabilir..Şimdi metalik kristallere gelelim.Metaller elektronlarını vermeyi ya da paylaşmayı severler..Elinizde bir grup demir atomu var diyelim...Ve demir elektronları kolayca çevrede serbestçe dolaşabilir..Bunların hepsi elektronlar.Hepsi serbestçe etrafta dolaşmakta özgürler.Ve bu yüzden, negatif elektron denizi oluşur..Bu da yapıyı iyi bir elektrik iletkeni haline getirir.Ve tabii ki de demir atomları elektronlarını paylaştığı için kısmen pozitif yüklenirler...Yani bu atomlar elektron denizinde bir çeşit gömülü halde dururlar..Ve bu yüzden metalik kristaller - kristale göre değişebilir - bazen iyonik kristallerden daha sertler bazense değillerdir....Kesinlik birçok sert metal örneği verebiliriz, ama aynı zamanda birçok yumuşak metal örneği de verebiliriz.....Mesela, 24 karat altını bir tornavida ile ezerseniz, tornavida içeri göçecektir..Ama altın, iyonik kristaller gibi kırılgan değillerdir.Kalıp haline getirip istediğimiz şekli verebiliriz.Biraz daha yumuşaktır.Sert metaller bile kırılgan değillerdir, çünkü elektron denizi hareket ederek dağılmasını engeller.....Ama bu onları sert yapmaz.Bazen, bu metallere bükülüp, esnetilebilme kabiliyeti verir..Elektron denizi, metalleri bu kadar güçlü yapan şeydir.Bunun nedeni elektron denizi bir şekilde uygulanan kuvveti geri teper.Molekülün gücü aynı zamanda kaynama noktası ile bağlantılıdır..Bağlar çok kuvvetli olduğu için, molekül yüksek kaynama noktasına sahiptir..Eğer tuz kristalini buharlaştırmayı deneseydiniz, çok fazla ısıya ihtiyacınız olurdu..Yani bu molekül, Van Der Waals kuvveti içeren soygazlardan daha yüksek kaynama noktasına sahiptir...Ayrıca, hidrojenflorürden de yüksek kaynama noktasına sahip olacaktır...Geçen videodan hatırlayacağınız üzere, hidrojenflorür dipola-dipola kuvvet içerir..Bunun ilginç yanı ise bu tür kristaller suda çözünmedikleri sürece, yüksek kaynama noktasına sahiptirler...Yüksek kaynama noktalarına ve sertliklerine rağmen, iyonik kristaller aslında suda kolayca çözünebilirler..Suda çözündüklerinde ise iyonik dipola bağlar oluştururlar..Bu ne anlama geliyor?İyonik dipola yada iyonik polar bağlar.Bu aslında sodyumun suda çözünme nedenidir..Su molekülleri negatif uçlu moleküllerdir, çünkü oksijen elektronları etrafında toplar....Hidrojen kısımları ise pozitif yüklüdür, çünkü elektronlar buradan çıkarılmıştır..Sodyum ve klorür iyonlarını suya koyduğunuzda, pozitif sodyum iyonları suyun negatif uçlarına çekilir....Negatif klor iyonları ise hidrojenlere çekilir..Böylece çözünme işlemi gerçekleşir.Hala birbirlerini çekmek isterler, ama aynı zamanda suyun diğer uçlarına da çekilmek isterler....Bu onların çözünmesinin sebebidir..Yani bu durumda, iyonik kristali suda çözdüğünde-.İyonik kristaller en başta iletken değillerdir, çünkü yükler serbestçe hareket edemez..Ama bir anda suda çözülünce, yükler serbestçe hareket edebilir..Ve yükler hareket edebildiğinden, sodyum klorürü (tuz) suya atınca, sodyum klorür elektrik iletkeni bir molekül haline dönüşür...Bu videoda, maddenin farklı formlarını size göstermeyi istedim..Artık bir şeye baktığınızda, onun kaynama noktasının yüksek mi düşük mü olacağını anlayabilirsiniz.....Ya da sert mi yumuşak mı olduğunu.Bunu anlamanın en genel yolu molekül içi bağların gücünü anlamaktır..Eğer bütün yapı tek bir molekül ise, çok sert olacaktır..Ama öteki taraftan, sadece neon elementinden bahsediyorsanız, Neon London dağılım kuvvetine sahiptir....Bu yüzden Neon, çok zayıf bağlara sahiptir.Bu yüzden gaz halinde bulunur.Eğer neonu çok fazla soğutursanız, sıvı haline dönüştürebilirsiniz...Umarım bu videoyu kullanışlı bulmuşsunuzdur

Açıklama

Süspansiyonlar, Kolloitler ve Çözümleri. Molarite ve molalite arasındaki fark. Http://www.khanacademy.org/video?v=3ROWXs3jtQU: En fazla ücretsiz dersler

Bunu Paylaş:
  • Google+
  • E-Posta
Etiketler:

Khan Academy

Khan Academy

Misyonumuz, her yerde herkes için dünya standartlarında bir eğitim sağlamak. Tüm Khan Academy içerik www.khanacademy.org adresinden ücretsiz olarak sunulmaktadır.

YORUMLAR



9.4/10

  • 472
    Olumlu
  • 26
    Olumsuz
  • 131
    Yorum
  • 244886
    Gösterim

SPONSOR VİDEO

Rastgele Yazarlar

  • Garrett Müller

    Garrett Mül

    26 HAZİRAN 2009
  • krotoflik

    krotoflik

    26 ŞUBAT 2011
  • PC Learning Zone - Computer Training

    PC Learning

    8 EYLÜL 2006

ANKET



Bu sayfa işinize yaradı mı?