eksene ise fiyatı. Yani ilk yıldaki Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı hesaplarken, birinci yıldaki elmanın fiyatlarına bakacağım.Bu sadece birinci yıldaki elmaların miktarı çarpı mal ve hizmetler. Bu yeşil dikdörtgenin alanı birinci yıldaki Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı verecek.İkinci yıldaki Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı hesaplarken elmaların fiyatının 50 kuruştan 55'e çıktığını göz önünde bulunduracağız. İkinci yıldaki üretim çarpı ikinci yıldaki miktarı hesaplayacağız. Bir miktar büyümenin olduğunu varsayıyoruz.İkinci Yıldaki Gay

risafi Yurtiçi Hasıla, bu dikdörtgenin alanı olacak. Eğer ikinci yıl ile birinci yıl arasındaki farkı hesaplamak istiyorsak, alanlar arasındaki farkı bulmalıyız. O da tam olarak benim şu an mavi ile boyadığım kısım.Sayılara bakarsak, buradan buraya büyüdüğünü görüyoruz, buradaki mavi kısım. Yani ilk yıl ile ikinci yıl arasındaki Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın büyümesi 200 lira.Şimdi, buraya baktığınızda bu 200'lük miktarın, hem miktara ama çoğunlukla fiyata bağlı olduğunu görüyoruz. Yani eğer, ülke gerçekten ne kadar üretken diye baksaydık, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı fiyatlar üzerinden hesaplardık.Yani, eğer ikinci yılın üretimini bilinci yılın fiyatları ile çarpsaydık, böyle bir dikdörtgenimiz olurdu.Ve yeni dikdörtgen ile birinci yıl arasındaki fark, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın sadece miktara bağlı olan artışını gösterecektir. Ve biz de bunu arıyoruz. Toplam üretkenliği hesaplamaya çalışıyoruz.Bir ülkenin ne kadar daha üretken olduğunu söylemek istiyoruz. Şimdi bu sayılar bunu yapmaya çalışalım. İkinci yıldaki üretim miktarını hesaplamak için Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı fiyata böleceğiz. 1200'ü 55'e bölersek, hemen hesap makinemi çıkarıyorum.1200'ü 55'e bölersek 21.82 kilogram çıkıyor. Bu ikinci yıldaki üretim miktarım. Ve şimdi bunu fiyatla çarpabilirim. Bunu birinci yıldaki fiyatla çarpacağım. Birinci yıldaki fiyat kilo başına 50 kuruştu.Yani buradan 1091'i elde ediyorum. Ve bu aslında ilginç bir sayı. Yani, bunu fiyat ayarlaması yapılmış olarak ikinci yılın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'sı yerine yazacağım. Bunun yararlı tarafı, fiyatların sabit kalması.Burada sadece fiyatların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'yı artırmadığını görüyoruz. 1091'lik kısımı pembe ile boyuyorum. Şimdi diyebilirsiniz ki, eğer fiyatlar sabit tutulsaydı, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'daki artış 200 lira değil 91 lira olurdu.Yani buradaki alan. Özetle, asıl büyüme fiyatların sabit tutulduğu zamanki büyüme. Ve burada Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 1000 liradan 1091 liraya çıktı. Yani buradaki alan 91 lira. Buradaki alana Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'daki gerçek büyüme diyebiliriz.Bu gerçekten de üretkenliği ölçüyor. Buna baktığınızeda, burada birkaç fikir oluşturabiliyoruz. İkinci yılın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'sını ikinci yıldaki fiyatlarla hesaplarsak, buna nominal Gayrisafi Yurtiçi Hasıla diyoruz.Nominal Gayrisafi Yurtiçi Hasıla. itibari bir isim. Yani böyle hesapladığımız Gayrisafi Yurtiçi Hasıla sadece göstermelik. Ancak, burada birinci yılın fiyatlarını esas alarak yaptığımız hesaplamalar, ülkenin üretkenliğinin ne kadar arttığı konusunda gerçek bir karşılaştırma yapmamıza izin veriyor.Bizim üretkenliğimizdeki gerçek artış yüzde 9. Buna reel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla diyoruz. Çünkü bize gerçek üretkenliği ölçme fırsatını veriyorSonradan göreceğimiz üzere, bu konuda kesin bir değere ulaşmak çok zor. Bu hesaplamaları sadece bir ürünümüzün olduğu basit bir ekonomi ile yapıyoruz. Eğer reel bir ekonomideki gibi çok fazla ürünümüz olsaydı, bunu fiyata sabit tutarak hesaplamak çok basit olmazdı.Ama, milli gelir hesaplarına bakan arkadaşlar, ülkedeki gerçek büyümeyi anlayabilmek için bütün bu işleri yapıyorla